Evet, PGT (Preimplantasyon Genetik Tanı) ile cinsiyet belirlemek mümkündür. Ancak Türkiye’de yasal değildir. Öncelikler bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin genetik tarama yaptırmaları gerekir. X ve Y kromozomlarında kalıtılan genetik bir hastalık var ise bu durum da cinsiyet belirlemek mümkündür.
Cinsiyet belirlemek teknik olarak mümkündür. Genetik olarak embriyolarda cinsiyet kromozomlarına bakılarak bir bebeğin cinsiyeti öğrenilebilir. Ailenin öncelikle genetik soyağacının çıkarılması ve buna göre ardından genetik açıdan sağlıklı embriyo seçimi yapılacaksa, bu esnada cinsiyet kromozomlarına da bakmak mümkündür.
Sağlıklı embriyo seçimi için ilk etapta tüp bebek tedavisine başlanarak yumurta ve spermin uygun ortamda döllenmesi ve embriyonun oluşturulması gerekmektedir. Embriyoların sayısı kaç olursa olsun her bir embriyodan 3. gün veya 5. gün biyopsisi alınabilir.
Alınan biyopsi materyallerinin her biri ait oldukları embriyo numarasına göre numaralandırılır ve genetik laboratuvarında incelenir. İncelemesi yapılacak kromozomların yanı sıra cinsiyet kromozomları da sayısal olarak değerlendirilir. Kadınlarda 46,XX, erkeklerde 46,XY olarak bulunan kromozomların hangi embriyoda XX, hangi embriyoda XY şeklinde kalıtıldığı saptanabilir. Aile öyküsünde cinsiyet kromozomları ile aktarılan hastalıklar olması durumunda, bu hastalıklar veya cinsiyet kromozomlarının sayısal anomalileri açısından transfer edilecek embriyo seçilebilir.
Embriyolar 3. gün yaklaşık 7-8 hücreli haldedir. İn vitro ortamda tüp bebek merkezinin embriyoloji uzmanı tarafından bu hücrelerden özel teknikler ile 1’er hücre genetik inceleme, PGT (Preimplantasyon Genetik Tanı),için ayrılır ve her bir biyopsi materyaline, ait olduğu embriyonun numarası verilir.
Elde edilen biyopsi materyali, uygun saklama koşullarında genetik hastalıklar değerlendirme merkezinin yetkili personeli tarafından tüp bebek merkezinden teslim alınır. Genetik hastalıklar değerlendirme merkezine ulaşan örnekten burada özel teknikler kullanılarak kromozomlar analiz edilmek üzere hazırlanır. Elde edilen örnek, belirli kromozomlar için üretilmiş floresan boyalarla işaretlenerek floresan ataşmanlı mikroskopta karanlık ortamda incelenir.
Böylece hangi embriyonun incelenen kromozomlar açısından sayısal olarak normal veya anomalili olduğu tespit edilir. Bu işlemler ortalama 24 saat sürmektedir. Tüp bebek kliniğinde embriyoloji laboratuvarında gelişmeye devam eden embriyolar 5.güne girdiklerinde anne adayına sağlıklı olduğu bilinen embriyo transfer edilir.
Embriyolar 5.güne gelindiğinde artık 60-100 hücreli hale gelirler ve yine tüp bebek merkezlerinin embriyoloji laboratuvarlarında 5.Gün embriyolarından bu sefer trofoektoderm biyopsisi olarak adlandırılan 4-12 hücre genetik olarak incelenmek üzere uygun şartlar altında alınır ve genetik hastalıklar değerlendirme merkezine uygun saklama koşullarında getirilir.
Blastomer biyopsisine uygulanan yöntemlerle biyopsi materyalleri hazırlanır ve incelenecek kromozomlar açısından değerlendirilir. Sağlıklı olduğu tespit edilen embriyo tüp bebek merkezinde anne adayına aynı günün akşamında veya 6. günde transfer edilir.
Embriyolardan cinsiyet belirlemek teknik olarak mümkündür. Ancak öncelik, sağlıklı olan embriyoyu seçmektir. Özellikle yaşamla bağdaşabilen, yani gebeliğin sonuna kadar devam edebilen ve canlı doğumla sonuçlanan ancak ciddi anomalilere sebep olan 13, 18, 21 numaralı kromozomların embriyolarda değerlendirilmesi ve sağlıklı olan embriyonun transferi çok önemlidir.
Patau sendromu, Edward sendromu ve Down sendromu, sırasıyla bu kromozomların üç tane olması sonucu ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde embriyo biyopsilerinde söz konusu kromozomların yanı sıra cinsiyet kromozomlarının da değerlendirilmesi, bu kromozomların sayısal anomalilerinin belirlenmesi açısından önemlidir.
Embriyolarda cinsiyet belirlemek, buna göre embriyo seçmek ve düzenlenen raporda cinsiyet belirtmek, ailede cinsiyet kromozomları ile aktarılan bir hastalık yok ise veya sayısal olarak cinsiyet kromozomlarında saptanan bir anomali yok ise Türkiye’de yasal değildir!!!
Tüp bebek tedavisi, çiftlerin çocuk sahibi olma hayallerini gerçekleştirmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu süreçte, embriyolar laboratuvar ortamında oluşturulur ve daha sonra anne rahmine transfer edilir. Ancak, tüp bebek tedavisinin bir parçası olarak bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi konusu, etik ve hukuki açıdan çeşitli tartışmalara neden olmaktadır.
Bilimsel olarak, tüp bebek sürecinde bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi mümkündür. Bu, Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) adı verilen bir işlemle gerçekleştirilir. PGT, embriyoların genetik ve kromozomal anormallikler açısından taranmasını içerir ve bu süreçte bebeğin cinsiyeti de belirlenebilir. Ancak, bu işlem genellikle genetik hastalıkların tespiti ve önlenmesi amacıyla kullanılır.
Ancak, tüp bebek tedavisi sırasında bebeğin cinsiyetinin seçilmesi, birçok ülkede yasal ve etik nedenlerle sınırlıdır veya tamamen yasaktır. Türkiye'de de tüp bebek yöntemiyle cinsiyet seçimi yasaktır. Bu, çocukların cinsiyetinin doğal süreçlerle belirlenmesi gerektiği ve cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi gerektiği düşüncesiyle alakalıdır.
Sonuç olarak, tüp bebek tedavisi sırasında bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi teknik olarak mümkün olsa da, bu genellikle genetik hastalıkların tespiti ve önlenmesi amacıyla kullanılır ve cinsiyet seçimi birçok ülkede yasal ve etik nedenlerle sınırlıdır veya yasaktır. Her zaman en güncel ve doğru bilgi için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek en iyisidir.
Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT),tüp bebek tedavisi sürecinde kullanılan ve embriyoların genetik ve kromozomal anormalliklerini tespit etmek için kullanılan bir tekniktir. Bu teknik, genetik hastalıkların tespiti ve önlenmesi amacıyla kullanılır. PGT, embriyoların genetik olarak incelenmesine olanak sağlar ve bu süreçte bebeğin cinsiyeti de belirlenebilir.
PGT süreci genellikle aşağıdaki adımları içerir:
Ancak, PGT ile cinsiyet seçimi, birçok ülkede yasal ve etik nedenlerle sınırlıdır veya tamamen yasaktır. Türkiye'de de tüp bebek yöntemiyle cinsiyet seçimi yasaktır. Bu, çocukların cinsiyetinin doğal süreçlerle belirlenmesi gerektiği ve cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi gerektiği düşüncesiyle alakalıdır.
Sonuç olarak, PGT teknolojisi, genetik hastalıkların tespiti ve önlenmesi amacıyla kullanılır ve teknik olarak bebeğin cinsiyetinin belirlenmesine olanak sağlar. Ancak, cinsiyet seçimi genellikle yasal ve etik nedenlerle sınırlıdır veya yasaktır. Her zaman en güncel ve doğru bilgi için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek en iyisidir.
Tüp bebek tedavisinde PGT preimplantasyon genetik tanı yöntemi ile embriyoların hem sağlık hem de cinsiyetini belirlenebilir. Tüp bebek tedavisine başlanırken anne ve baba adayının genetik testlerine bakılarak embriyodan alınan biyopsi materyalinin genetik testleri belirlenmektedir. PGT yöntemi ile hem sağlıklı hem de istenen cinsiyet tanımlanabilmektedir.
Anne adayından yumurtalar toplanır baba adayından sperm alınarak embriyoloji laboratuvarlarında döllenmesi sağlanır. Embriyoların 3. Gün blostomer biyopsisi yada 5. Gün trofektoderm biyopsisi genetik laboratuvarına teslim edilir. PGT yöntemiyle kaç tane embriyo oluşturulduysa hepsi tek tek genetik olarak analiz edilmektedir.
Sağlıklı olan embriyoların cinsiyeti de öğrenildikten sonra anne adayının rahmine sağlıklı ise transferi gerçekleştirilmektedir. Böylelikle gebeliğin başlaması ve takibi yapılır.
Bir bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında belirlenir ve bu, babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır. İnsanlar genellikle 46 kromozoma sahiptir ve bu kromozomlar 23 çift halinde düzenlenir. Bu 23 çiftin 22'si otosomal kromozomlar olarak adlandırılır ve cinsiyeti belirlemezler. Ancak 23. çift, cinsiyeti belirleyen kromozomlardır ve bunlar cinsiyet kromozomları olarak adlandırılır.
Kadınların cinsiyet kromozomları XX şeklindedir, yani her iki cinsiyet kromozomu da X'tir. Erkeklerin cinsiyet kromozomları ise XY şeklindedir, yani bir X ve bir Y kromozomları vardır.
Döllenme sırasında, anne her zaman bir X kromozomu verirken, baba bir X veya bir Y kromozomu verebilir. Eğer baba bir X kromozomu verirse, XX kombinasyonu oluşur ve bebek bir kız olur. Eğer baba bir Y kromozomu verirse, XY kombinasyonu oluşur ve bebek bir erkek olur.
Bu nedenle, bir bebeğin cinsiyeti biyolojik olarak babadan gelen sperm hücresinin taşıdığı cinsiyet kromozomuna bağlıdır. Bu süreç tamamen rastgele olduğu için, her gebelikte bir erkek veya kız bebek olma olasılığı genellikle yarı yarıyadır.
Bir bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır. İnsanlarda, cinsiyeti belirleyen kromozomlar 23. kromozom çiftidir ve bunlar cinsiyet kromozomları olarak adlandırılır.
Kadınların cinsiyet kromozomları XX şeklindedir, yani her iki cinsiyet kromozomu da X'tir. Erkeklerin cinsiyet kromozomları ise XY şeklindedir, yani bir X ve bir Y kromozomları vardır.
Döllenme sırasında, anne her zaman bir X kromozomu verirken, baba bir X veya bir Y kromozomu verebilir. Eğer baba bir X kromozomu verirse, XX kombinasyonu oluşur ve bebek bir kız olur. Eğer baba bir Y kromozomu verirse, XY kombinasyonu oluşur ve bebek bir erkek olur.
Bu nedenle, bir bebeğin cinsiyeti biyolojik olarak babadan gelen sperm hücresinin taşıdığı cinsiyet kromozomuna bağlıdır. Bu süreç tamamen rastgele olduğu için, her gebelikte bir erkek veya kız bebek olma olasılığı genellikle yarı yarıyadır. Yani, bebeğin cinsiyetini belirleyen faktör erkekten gelir.
Cinsiyet belirleme konusunda birçok batıl inanç bulunmaktadır. Ancak, bu inançların hiçbiri bilimsel temele dayanmamaktadır ve bir bebeğin cinsiyetini belirlemek için güvenilir bir yöntem olarak kabul edilmezler. İşte bazı örnekler:
Anne karnının şekli: Bazıları, annenin karnının şeklinin bebeğin cinsiyetini belirleyebileceğine inanır. Yüksek ve yuvarlak bir karın genellikle bir kız bebek, düşük ve geniş bir karın ise bir erkek bebek anlamına geldiği düşünülür.
Gebelik belirtileri: Bazıları, mide bulantısı ve kusmanın şiddetinin bebeğin cinsiyetini belirleyebileceğine inanır. Ağır mide bulantısı ve kusma genellikle bir kız bebek, hafif mide bulantısı ve kusma ise bir erkek bebek anlamına geldiği düşünülür.
Anne iştahı: Bazıları, annenin belirli yiyecekleri arzulamasının bebeğin cinsiyetini belirleyebileceğine inanır. Tatlı yiyecekler arzulamak genellikle bir kız bebek, tuzlu veya ekşi yiyecekler arzulamak ise bir erkek bebek anlamına geldiği düşünülür.
Bebeğin kalp atış hızı: Bazıları, bebeğin kalp atış hızının bebeğin cinsiyetini belirleyebileceğine inanır. Hızlı kalp atışı genellikle bir kız bebek, yavaş kalp atışı ise bir erkek bebek anlamına geldiği düşünülür.
Çin takvimi: Bazıları, annenin yaşı ve bebeğin doğum ayına dayanan eski bir Çin takviminin bebeğin cinsiyetini belirleyebileceğine inanır.
Ancak, bu inançların hiçbiri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır ve bir bebeğin cinsiyetini belirlemek için güvenilir bir yöntem olarak kabul edilmezler. Bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır ve bu süreç tamamen rastgeledir.
Adet gününe göre bebeğin cinsiyetini belirlemek, popüler bir batıl inançtır ancak bu yöntem bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır. Sperm hücresi ya bir X (kız) ya da Y (erkek) cinsiyet kromozomu taşır ve bu, bebeğin cinsiyetini belirler.
Bazı teoriler, ovulasyonun (yumurtanın serbest bırakıldığı dönem) zamanlamasının bebeğin cinsiyetini etkileyebileceğini öne sürer. Bu teorilere göre, cinsel ilişkinin ovulasyonun hemen öncesinde gerçekleşmesi durumunda, daha hızlı hareket eden Y kromozomu taşıyan spermlerin yumurtayı ilk döllemesi ve dolayısıyla bir erkek bebeğin oluşması daha olasıdır. Diğer yandan, cinsel ilişkinin ovulasyondan birkaç gün önce gerçekleşmesi durumunda, daha yavaş hareket eden ancak daha uzun ömürlü olan X kromozomu taşıyan spermlerin yumurtayı döllemesi ve bir kız bebeğin oluşması daha olasıdır.
Ancak, bu teorilerin bilimsel olarak kanıtlanmış olduğunu söylemek yanıltıcı olur. Bebeğin cinsiyetini belirlemek için en güvenilir yöntemler genetik testler ve ultrason taramalarıdır, ancak bunlar genellikle gebeliğin ilerleyen dönemlerinde kullanılır. Her zaman en güncel ve doğru bilgi için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek en iyisidir.
Çin takvimi veya Çin cinsiyet takvimi, annenin yaşı ve bebeğin doğum ayına dayanan eski bir Çin metodu olup, bebeğin cinsiyetini belirlemek için kullanılır. Ancak, bu yöntemin bilimsel bir temeli yoktur ve genellikle bir eğlence aracı olarak kabul edilir.
Çin cinsiyet takvimi, annenin hamile kaldığı ay ve annenin o sırada kaç yaşında olduğunu dikkate alır. Bu bilgiler, bir tablo veya takvim üzerinde kesiştiği noktada bebeğin cinsiyetini belirlemek için kullanılır.
Ancak, bu yöntem tamamen spekülatiftir ve bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Çeşitli çalışmalar, Çin cinsiyet takviminin tahminlerinin genellikle rastgele tahminler kadar doğru olduğunu göstermiştir. Yani, bu yöntem genellikle bir erkek veya kız bebek olma olasılığını %50-%50 olarak tahmin eder, ki bu da doğal olarak beklenen orandır.
Sonuç olarak, Çin cinsiyet takvimi eğlenceli ve ilginç olabilir, ancak bir bebeğin cinsiyetini belirlemek için güvenilir bir yöntem olarak kabul edilmez. Bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır ve bu süreç tamamen rastgeledir. Her zaman en güncel ve doğru bilgi için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek en iyisidir.
Diyetle cinsiyet belirleme fikri, bazı çalışmalarda ve teorilerde öne sürülmüştür, ancak bu yöntemlerin bilimsel olarak kanıtlanmış olduğunu söylemek yanıltıcı olur. Bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır ve bu süreç tamamen rastgeledir.
Bazı teoriler, annenin diyetinin, belirli cinsiyetteki spermlerin (X veya Y kromozomu taşıyan) hayatta kalma ve yumurtayı dölleme şansını etkileyebileceğini öne sürer. Örneğin, bazı teoriler, yüksek sodyum ve potasyum içeren bir diyetin erkek bebeklerin oluşumunu, yüksek kalsiyum ve magnezyum içeren bir diyetin ise kız bebeklerin oluşumunu teşvik edebileceğini iddia eder.
Ancak, bu teorilerin çoğu, küçük örneklem grupları üzerinde yapılan çalışmalara dayanır ve genellikle çelişkili sonuçlar verir. Ayrıca, bu tür bir diyetin sağlık üzerindeki potansiyel etkileri de dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak, diyetle cinsiyet belirleme fikri ilginç olabilir, ancak bu yöntemlerin bilimsel olarak kanıtlanmış olduğunu söylemek yanıltıcı olur. Bebeğin cinsiyetini belirlemek için en güvenilir yöntemler genetik testler ve ultrason taramalarıdır, ancak bunlar genellikle gebeliğin ilerleyen dönemlerinde kullanılır. Her zaman en güncel ve doğru bilgi için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek en iyisidir.
İslam'da, bir bebeğin cinsiyetini belirlemek için özel bir takvim veya yöntem bulunmamaktadır. İslam, bebeğin cinsiyetinin Allah tarafından belirlendiğine ve bu sürecin insan kontrolü dışında olduğuna inanır. Bu nedenle, İslam'da cinsiyet belirleme takvimi gibi bir kavram bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, modern tıbbın gelişmesiyle birlikte, genetik testler ve ultrason taramaları gibi teknolojiler, gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bebeğin cinsiyetini belirlemeyi mümkün kılmaktadır. Ancak, bu teknolojilerin kullanımı ve etik konuları, çeşitli İslam hukuku otoriteleri ve bilim adamları arasında tartışma konusu olmuştur.
Sonuç olarak, bir bebeğin cinsiyetini belirlemek için İslam'da özel bir takvim veya yöntem bulunmamaktadır. Bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır ve bu süreç tamamen rastgeledir. Her zaman en güncel ve doğru bilgi için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek en iyisidir.
Bir bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır. Sperm hücresi ya bir X (kız) ya da Y (erkek) cinsiyet kromozomu taşır ve bu, bebeğin cinsiyetini belirler. Bu süreç tamamen rastgele olduğu için, her gebelikte bir erkek veya kız bebek olma olasılığı genellikle yarı yarıyadır.
Bazı teoriler, cinsel ilişkinin zamanlamasının ve diyetin, belirli cinsiyetteki spermlerin (X veya Y kromozomu taşıyan) hayatta kalma ve yumurtayı dölleme şansını etkileyebileceğini öne sürer. Ancak, bu teorilerin bilimsel olarak kanıtlanmış olduğunu söylemek yanıltıcı olur.
Ayrıca, birçok ülkede ve kültürde, cinsiyet seçimi etik ve hukuki nedenlerle sınırlıdır veya yasaktır. Türkiye'de de tüp bebek yöntemiyle cinsiyet seçimi yasaktır. Bu, çocukların cinsiyetinin doğal süreçlerle belirlenmesi gerektiği ve cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi gerektiği düşüncesiyle alakalıdır.
Sonuç olarak, bir erkek bebek istemenin doğal bir arzu olduğunu anlıyoruz, ancak bebeğin cinsiyetini belirlemek için güvenilir bir yöntem yoktur. Her zaman en güncel ve doğru bilgi için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek en iyisidir. Ayrıca, her çocuğun, cinsiyeti ne olursa olsun, eşit değerde ve özel olduğunu hatırlamak önemlidir.
Bir bebeğin cinsiyeti, döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin genetik yapısına bağlıdır. Sperm hücresi ya bir X (kız) ya da Y (erkek) cinsiyet kromozomu taşır ve bu, bebeğin cinsiyetini belirler. Bu süreç tamamen rastgele olduğu için, her gebelikte bir erkek veya kız bebek olma olasılığı genellikle yarı yarıyadır.
Bazı teoriler, cinsel ilişkinin zamanlamasının ve diyetin, belirli cinsiyetteki spermlerin (X veya Y kromozomu taşıyan) hayatta kalma ve yumurtayı dölleme şansını etkileyebileceğini öne sürer. Ancak, bu teorilerin bilimsel olarak kanıtlanmış olduğunu söylemek yanıltıcı olur.
Ayrıca, birçok ülkede ve kültürde, cinsiyet seçimi etik ve hukuki nedenlerle sınırlıdır veya yasaktır. Türkiye'de de tüp bebek yöntemiyle cinsiyet seçimi yasaktır. Bu, çocukların cinsiyetinin doğal süreçlerle belirlenmesi gerektiği ve cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi gerektiği düşüncesiyle alakalıdır.
Sonuç olarak, bir kız bebek istemenin doğal bir arzu olduğunu anlıyoruz, ancak bebeğin cinsiyetini belirlemek için güvenilir bir yöntem yoktur. Her zaman en güncel ve doğru bilgi için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek en iyisidir. Ayrıca, her çocuğun, cinsiyeti ne olursa olsun, eşit değerde ve özel olduğunu hatırlamak önemlidir.
Merkezimizde başlıca genetik danışmanlık, sitogenetik, moleküler sitogenetik, moleküler genetik alanlarında hizmet verilmektedir. Merkezimize başvuran hastalarımızın genetik nedenli olduğu düşünülen problemlerine güncel bilgi ve teknoloji kullanılarak yardımcı olunmaktadır.
Kromozom bozuklukları, genetik hastalığın önemli bir kategorisini oluşturur. Sitogenetik testler, kromozomların sayısı ve morfolojisini incelemektedir.
İnsan sağlığının bozulmasına neden olan ve yaşam düzenini değiştiren hastalıklar, moleküler testler aracılığıyla tanı ve tespiti yapılmaktadır.
Moleküler biyoloji ve sitogenetik tekniklerin birlikte kullanımı ile rutin kromozom analizlerinin kapsamını genişleten ve tanı değerini yükselten bir disiplindir.
Kanser tedavisinin başarısını, kanserin erken evrede teşhisi büyük oranda etkilemektedir. Genetik tanı merkezimizde bir çok kanser testi yapılmaktadır.
Genetik analiz ve klinik danışmanlık hizmetlerini, en güncel bilimsel bilgi, tanı ve tedavi yöntemlerini kullanarak, en yüksek teknoloji ve kalite standartlarında, hizmet sunuyoruz.
- Her türlü hastalık riskine rağmen insanlara yardım ettiler.
- Yolumuzun Dilara Hanım ile kesişmesi bizim için şans oldu.
- Beni ve tüm ailemi bu sıkıntıdan kurtardınız
Tüm YorumlarDeğerli Ankara Genetik ailesi, başta Dilara hanım olmak üzere özverili bir şekilde kendilerini işlerine adamış diğer tüm Ankara Genetik çalışanlarına tebrik ve teşekkürlerimi iletmek isterim. B{...}
12.06.2022Ankara Genetik Ailesine; Eşim ve ben uzun zamandır çocuk sahibi olmak istiyorduk. Daha önce 5 kere başarısızlıkla sonuçlanan tüp bebek denememiz oldu. Tavsiye üzerine Ankara Genetiğe gelip Dil{...}
09.06.2022Özel Ankara Genetik Ailesi; Tavsiye üzerine sizinle tanıştım. Eşimle planladığım çocuk düşüncesi üzerine genetik danışmanlığına geldik hiç bir ücret ödemeden bize 90 dk genetik danışmanlık ver{...}
09.06.2022